Nicholas’ın Marmaris’teki Yunus Terapisi
Yazar : Mama Katja
Sevgili Barbara,
Ancak şimdi yazabildiğim için özür dilerim, ama düne kadar bilgisayarım çalışmıyordu. Uzun bir aradan sonra sana Nico’nun raporunu gönderebiliyorum! Ama daha da önemlisi… SİZİ ÖZLEDİK!! NIICHOLAAA ÇOK İYİ!: daima gülüyor, kahkahalar atıyor, konuştuğu zaman çok daha iyi tepkiler veriyor daha sık göz teması kuruyor ve genellikle daha açık durumda! Başka güzel bir şey de, Nico artık tuvaletini hiç yardım almadan kendisi yapabiliyor. Tek olumsuzluk, onun bundan hoşlanması ve bu yüzden çocuk hep pis kokuyor.
Umarım raporumdan hoşlanırsınız ve onu kullanabilirsiniz! Eğer onu açamazsanız ya da fotoğraflar olmadan yalnızca metni alırsanız bana belirtin, farklı bir program kullanayım.
Oh, canım, ne yazık ki çok uzaktasınız! Lütfen herkese selam söyleyin(Özellikle Suna, Claudia ve Anett’e) ve Daisy’e Nico’dan kocaman bir öpücük ve fazladan bir balık verin. Umarım bağlantımızı kaybetmeyeceğiz..
Nico ve Katja’dan en içten selamlar
Nicholas Schäfer’ın 06.10.08 – 20.10.08 tarihlerindeki terapisinin Raporu. ,
Ben sekiz yaşındayım ve bilinmeyen bir metabolik hastalıkla doğmuşum. Bu demektir ki ben ancak(istediğim zaman) birkaç adım atabiliyorum, aksi taktirde emekliyorum. Kendimi nesnelere bu şekilde çekebiliyor ve onları bu yolla keşfedebiliyorum. Konuşamıyorum ama herşeyi anlıyorum. Görme özürlü olduğumu söylüyorlar ama bu çocuk bir şeyleri görebiliyor olmalı, çünkü daima yolumu bulabiliyorum. Bunlara ek olarak, Epilepsiden muzdaripim ama yıllardır nöbet geçirmedim.
Ama şimdi terapiden söz edelim.
Pazartesi sabahı saat 03:00 de havaalanına gitmek üzere evimizden ayrıldık. Herşey yolunda gitti, uçağa binerken tekerlekli sandalyemi kullanabildim ve daha sonra bir tıp görevlisi beni uçaktaki koltuğuma taşıdı!
Saat 06:00 da tam zamanında havalandık ve saat 10:00 da Türkiye’ye indik. Katlanır bir tekerlekli sandalyem olmadığından benim için hazır bekliyorlardı ve yalnızca ben, annem ve büyük halam için özel bir transfer yapıldı.
Otele vardığımızda Türkiye’nin en güzel yerinde olduğumuzu fark ettik. Şehirden ayrı, çok güzel bir manzaralı, süper temiz denizi ve Ekim ayında olmamıza karşın hava sıcaklığı 28-29 °C olan harikulade güzel bir yerdi burası. İlk günümüzde çevrede dolaştık ve otelin içinde dışında kolayca dinlenebileceğimiz, rahatlayabileceğimiz, tasasız olunabilecek yerler keşfettik. İkinci gün Barbara ve diğer terapist ile ilk konuşmamızı yaptık ve Axel Linke beni selamlayıp benimle şakalaştı.
Çarşamba günü, şimdi başlıyoruz !
Sabahleyin Claudia ile Fizyoterapim vardı ve bana çok güzel bir hoş geldin çekti. İlkönce kendim hakkında daha fazla şey öğrenmek için ne yapabileceğimi izledi. Genellikle annem terapilerde pek bulunmadı ve böylece kendisi için biraz zamanı olabildi ama Claudia ile her zaman çok iyi vakit geçirdim. Saat 15:00 şimdi gerçekten heyecanlandım, çok heyecanlı olacaktı! Barbara beni karşıladı ve platformun üzerine gittik. Arkama oturdu ve beni bacaklarının arasına aldı. Daha sonra birazcık ıslık sesi ve işte Daisy-benim yunusum çıkageldi! Annem platforma oturdu ve herşeyi izleyebildi. Ve gözlerine inanamadı! “Bu benim çocuğum değil” diye düşündü. Daisy burnunda kırmızı bir halka ile bana doğru yüzüp geldi ve Barbara benden o halkayı her iki elimi kullanarak almamı istedi…ve işte yaptığım buydu. Barbara’nın benden yapmamı istediği herşeyi yaptım! Barbara halkayı suya bırakmamı istedi, böylece onu alıp Daisy’nin geri getirmesi için fırlatabilecekti…ve işte onu da yaptım! Platformda çalıştıktan sonra suya girdik… Burası en iyi kısmıydı!
İyice zevkini çıkardım ama her güzel şeyin bir sonu vardır ve terapi sonlarında her zaman Daisy’i sevdiği bir yiyecek vererek ödüllendirmeme izin verildi… Daha sonra hoşça kal deyip el salladım…ve Daisy de bana yüzgecini sallayarak karşılık verdi!
Ve daha sonra Hippoterapi vardı.
Her zaman otelden bir minibüs ile alınıp çiftliğe götürüldüm. Feli ve kocası Salih beni karşılamak için bekliyorlardı. Domino’ya binmeme izin verildi. Evimdeki attan çok daha büyüktü. Ama sorun yoktu, korkmadım, aksine çok sakindim. Yalnız, Salih bazen beni sakinleştirmekte güçlük yaşıyordu ama ben deli gibi gülüyordum. At üzerinde benim için yeni bir şey olan ziller ve toplarla çalıştım, ama çok eğlenceliydi. Çok güzel bir çiftlik yapmışlar ve harika bir iş yapıyorlar. Aynı zamanda çok dostça davranıyorlar ve bu da Hippoterapiye katılmaya değiyor!!!
Bütün terapi bizim için harika bir zaman ve çok özel bir deneyimdi. Ayrılma zamanımız gelip çattığında hepimiz çok üzgündük ve evimize dönmek istemiyorduk! Terapiden beri kendimi çok iyi hissediyorum. Çok mutluyum ve çok gülüyorum her nasılsa yeni şeylere açığım. Şimdi çok şey öğrenmek istiyorum ve öğrenmeye doyamıyorum…Annem, öğretmenim ve terapistim hepsi aynı görüşteler ve beni yormak için hepsinin daha fazla çalışmaları gerekiyor.
Annem ve ben birlikte harika zaman geçirdiğimiz bütün ekibe teşekkür etmek istiyoruz! Sizler gerçekten, bir arada kesinlikle büyük bir iş başarıyorsunuz…bu terapi için çok şeyler yapıldı…ama elde edilen başarı ve gülen çocukların gözleri gösteriyor ki sizler doğru şeyi yapıyorsunuz!
Tekrar gelip sizleri görebilmek için elimizden geleni yapacağız. Çünkü dünyada çok ender olarak bu kadar hoş, anlayışlı ve sevgi dolu insanı bir arada görebildik!
TEŞEKKÜR EDERİM !!!
Düşümüzü gerçekleştirmemize olanak veren tüm hayırseverlere ve derneklere de teşekkür etmek istiyoruz!!
Sizin Nico’nuz ( NIIICHOLAAA : ))
For dolphin therapy related questions you can contact family Schafer via email :
Cevapla
Want to join the discussion?Feel free to contribute!